Sunday, October 21, 2007

dunyayi kurtarmak?

Gecenin karanlik bir zamani. Hosumuza giden, birasini begendigimiz tek bar olan yeni mekanimizda kendi capimizda dunyayi kurtariyoruz. Yasadigim yerdeki farkli milletlerin, uyumlu yasantisindan, 3 asagi 5 yukari benzer dunya goruslerinden, hedeflerinden, yasama bicimlerinden, Amerikali, Hintli, Meksikali vs. diyerek on yargiyla yaklastigimiz binlerce insanin on yargilarimizi curutecek hallerinden kaynakli kendi capimdaki dunya barisi senaryomu tartisaduruyorum. Ve gecenin sonunda cakirkeyf bir halde evime donuyorum.

Ilk isim bir milliyet.com.tr bir de sozluk acmak. Milliyete goz gezidiriyorum. Birinin kalbi iki kere durmus hayata dondurmusler. Jennifer lopez'in hamile olduguna inanir miymisiz. Tugay 30 metreden gol atmis. Bobo yeni bir efsane yaratmis. Ve siyah bir fontun uzerinde 16 sayisi. Ve sozluk ekraninda don bebegimle gelen gri bir fontun uzerinde 66 sayisi. solundaki yazi 21 ekim 2007 hakkari pkk catismasi.

Ayrintilari okuyorum. Kopru havaya ucmus. Komandolarimizla saatler boyu suren bir catisma olmus vs. vs... Bir kere daha bogazim dugumleniyor. Gozlerim yasariyor.. En son sevgilimden ayrilirken yasadigimi hatirliyorum bu sahneleri. Simdi ise ayri bir ayrilik acisi hissettiklerim. Yine icimden gelip bogazima kadar cikip takilan, orda dugumlenen bir his...

Kimseye kizamiyorum. Kimseden nefret edemiyorum. Biliyorum ki kizilmayan, nefret edilmeyen hicbir sey ve kimse kalmadi son 20 yilda. Ve hic birsey degismedi.

Bekliyorum sadece dugumun cozulmesi icin..

Godspeed You! Black Emperor - Motherfucker=Redeemer (Part 1)

Thursday, October 11, 2007

(umarim)

Neden o gece o kadar kisi toplandik bilmiyorum. Aslinda hala da merak ediyorum. Bir cekim var hissediyorum. Biraz onumuzde bir kiz agliyor. Uzuluyorum ama yanina gidemiyorum. Cekimden uzaklasmak istemiyorum. Aylar sonra bu sefer ben agliyorum o kiz karsimda oturuyor. Elinden geleni yapiyor artik ne yapabilirse..

Oturdugum masada gozumu hafiften kaldirip gri bir goruntunun onumden gecmesini umuyorum, son bir kac gundur pembe olan gri bir siluetin. Guzel bir plan yapiyorum ve serinlige acilan o kapinin arkasina saklaniyorum. Cok fazla surmuyor serinligin icinden yuzume ilik bir ruzgarin carpmasi.... Parmagimla uzaktan gecen bir kac kurnaz arkadasi gosteriyorum. Onlar da sinsice agaclar arasindan birbirlerine bizi gosteriyorlar. Cok egleniyorum. Cok sonrasinda onlarla ilgili bir masal yaziyorum. Daha da cok egleniyorum..

Radyoyu saatine uydurmayi yine basariyorum. Hemen karsimiza cikan hafif yokusun sonundaki kirmizi isiga bayiliyorum. Cunku oturdugum yerden hic ama hic goremiyorum. Tunellerden asagi suzulurken solumdaki cami acip serinligi yuzumde hissetmek istiyorum ama hemen vazgeciyorum. Sagimdaki ilikliga kendimi birakiyorum. Iyi ki dandik bir oyuncak almisiz diyorum kendi kendime. Karanlik yol ayrimina geldigimde ise yazacagim masalin temellerini atiyorum kendimce. 2 resim arasindaki 2 farkin sadece 2 gun mu oldugunu yoksa onumde duran 2 ayri yol mu oldugunu tahmin etmeye calisiyorum. Hic bir ipucum olmadigi icin vazgeciyorum. Donuste ise guneyden kuzeye, yokus asagi cami aciyorum.. Serinligi derinliklerimde hissediyorum.

Irtifa kaybederken masalima son seklini veriyorum. Bogazlardan daha once hic ugramamis oldugumuzu seciyorum ve davet ediyorum. Yakin bir yerden yanik kokusu aliyorum! Her zamanki kirmizi kiyafetime uygun olarak "hohoho" diyerek cantami aciyorum.. Bambaska kirmizi olmayan dandik oyuncaklar cikariyorum.. O gun icin gorevimi tamamliyorum. Yoruluyorum ve her gun ayri bir ozen gosterdigim koca bir yumagi teslim ediyorum. Uyumak istiyorum ama istemiyorum..

Ve 2 ay once tam bugun ayrima gelmeden once bu satirlari yaziyorum:
Bir tesadüf oldu tilkilerin bile gözlerine inanamadığı. Hepsi dakikalarca bakakaldılar gözlerini ayıramadan..
Sonradan radyo dinlendi; sözlükler karıştırıldı bir anlam için. Çıkan sonuç bir tebessüm yarattı suratlarda..
Bir kitap yazıldı. Yoktu başlarda bir manası. Sonlarına bir heyecan katıldı renkler, yağmurlar ve hayvanlarla..
Ve bir masal yazıldı tilkilerin başrolunu üstlendiği. Onlar devamlı takip ettiler iki yol ayrımına gelene kadar..
Ve çok sevdikleri boğazlara birer düğüm atıldı seçim yaklaştıkça, 2 yola giden 2 fark gitgide yoğunlaştıkça..

Ve artik 2 resim arasindaki 2 farkin ne oldugunu ogrenmis olarak bu satirlara bir satir daha eklemek istiyorum:

Ve dugumler, icindeki 2 farki aradigimiz 2 farkli resim oldu, koptu gitti, bogazin karsi kiyilarina dustuler. Ilk bulanlar alip cuzdanlarina yerlestirdiler..

son kez agliyorum..

Radiohead - Reckoner

Sunday, October 7, 2007

Moya

Gecen gece yaklasik 1 ay once Moya icin sozluge yazdigim satirlari okudum. Uzun bir sure ne yazdigimi anlamaya calistim. 4 veya 5. okuyusumdan sonra birseyler cikarmaya basladim. Neler yazdigimi anlayabildigim anda ise tuylerim diken diken oldu. O ani tekrar yasadim bir saniye bile olsa. Bu cumleleri ben yarattim ve onlari nasil bir ruh haliyle bir araya getirdim hatirlamiyorum. Hatirlamak bile istemiyorum aslina bakarsaniz. O satirlar sunlar:

karanlik hikayesini dinlerken, gozler bir an isiga tutulmus gibi cok az acilirlar ancak. karanliktan degil, sadece fazla yorulmustular..

o agir hikayeyi dinlerken, kendi hikayesini de kafasinda kurgular. kendi karanligini ve aydinligini dusler bir kere daha.

cunku artik onlar ayri degildir.. ikisi artik birbirine girmis tek parca olmustur.. yarataninin icinde yerlesmis bir sekilde.

ve moya tempoyu yukseltir.. gozler yorulmustur ama devam ederler..

ve sonra moya avutmaya calisir cocugunu.. ne kadar elinden gelirse..
(james sunderland, 10.09.2007 09:17)

Gozler aydinliktan mi yoruldular? Isik mi fazla geldi?
Yoksa karanlik mi agir geldi? Avunmak icin baska careleri kalmadi?
Aydinlik, karanlik ve yorgunluklarim,
Hepsini Moya'nin yakinlarinda bir yerlerde sakladim.
Iyi ki Moya vardi ve avuttu cocugunu..
Godspeed You! Black Emperor - Moya

Wednesday, October 3, 2007

yazmak rahatlatir

Bu sozu kendimden biliyordum sadece. Ama gordum ki en yakinimdaki insanlar da canlari sikilinca bu yolu tercih ediyorlarlarmis. O yuzden ustlenmekten vazgectim. Butun dunyaya yonlendirdim bu sozcukleri.

Bu sozcugu kurmamla basladi burda birseyler yazma hevesim ve bir sekilde burada buldum kendimi bu Turkce karakter kullanamadigim bir ekim gununde. Onceden iki kisilik pek cok sey yazmayi deneyen bir insan olarak "Nedir bu cami acip disariya bagirma hevesin?" ve de "Peki niye rahatlamak ister bir insan?" diye sordugumda "Demek ki sIkIlmIstIr bir seylerden. Paylasacak birini ariyordur." yaniti aliyorum kendimden cok basit bir sekilde. Ima edilen seylerin buradaki ilk yazilarima taban olusturacagini dusunuyorum bugun itibariyle. Onumuzdeki gunlerde neler yazilir cizilir merak ediyorum diye eklemeden de edemiyorum. Her yazdigimi aklin ve kalbin o sessiz catismasina adiyorum.

Enigma - Between Mind and Heart