Monday, July 21, 2008

bir sey gordum

Bir sey gordum. Altinda yazilar var...

Kutuphanelerde yanyana dizilmis onlarca kitap, ustuste yigilmis eski gazeteler, hergun en az bir kere girdigimiz internet siteleri... Hayat arka arkaya yigilmis binlerce kelime ve harf yigini midir?

Hayat sozlukte okudugumuz komik bir entry midir? Gazetede gordugumuz guzel kadinin magazinsel iliskisi midir? Facebooktaki bir duvar yazisi midir? Bir msn iletisi midir? Bilmem kac saat/gun sonra okuduk yazilanlari. Yazan kisinin heyecani kalmis mi dersiniz? Hayat biraz geride kalmadi mi sanki?

Hayat bir mektupta yazilanlar midir? El yazisiyla yazilmis, rengarenk bir zarftan cikmis veya tamamen calakalem yazilmis? Hepsi de ayni elveda sozcukleriyle bitmiyor, kapali bir zarftan cikmiyor mu?

Cok sevdigimiz filmin 45. dakikasindaki o diyalogun alt yazisi midir? Ayarlariyla oynamadiktan sonra hep ayni sahnede gozunuze carpacak olan hep ayni sonla biten filmin o efsane replikleri midir? Yoksa sevgiliye atilan son mail midir? veya mesaj midir? Ne olursa olsun kendini son olmaktan kurtaramayacak o kelimeler butunu mudur?

Onlar birer arac degil midir hayati anlatmaya calistigimiz? Hayatin birer etkisiz elemani.

Bir sey gordum. Agzimi acip birseyler soylemeyi denedim...

Hayat agzini acip birseyler soylemek midir?

Kekeme bir dostunuz gunun onemli konusmasini yapacaktir. Butun herkes ona dikkat kesilmis, yapabilecek mi diye pur dikkat dinlemektedir. Isler hic fena gitmiyorken, birden bir sozcukte takilir dostunuz. Saniyeler gectikce cevrenin dikkati daha da yogunlasir, stres arttikca daha da zorlasir o sozcuk. O harflerin dogru diziliminden ote daha farkli bir seye ihtiyaci vardir dostunuzun. Sadece sicak bir dost eli diyebilirim. Sonra hersey yoluna girer. Gozlerinizle gorursunuz.

Son sozcukleri bir mahkumu kurtariyor mi acaba? Tum hayatini bize son bir kac kelimesinde anlatabiliyor mu? Tartisan bir cift insana sadece sozcukleri yeterli olur mu anlasmalari icin? Sozcukleri haricindeki hayatlarini birbirleriyle yaristirmasalar sozcukler neden yeterli olmasin ki? Guzel bir sarkinin radyoda dinlerken algiladigimiz sozcuklerinin, ilk bestelendigi an hissettirdikleriyle ne alakasi olabilir? Hayat nereye saklandi bu kadar soru isaretinden korkarak?

Disariya haykirdigimiz sozlerde degil de iceriye mirilindandigimiz sozlerde olmasin? Mahkumun kendine soyledigi son cumlede veya, bestelenen ilk sozuklerde birer parca hayat yok mudur iceriye veya disariya giden?

Bir sey gordum. Altinda yazilar var. Agzimi acip birseyler soylemeyi denedim.. Olmadi.. Hayati nereye sakladim o an daha iyi anladim.

Ne olursa olsun dudaklarim hep kapaliydi. Mahkumun da oyleydi, bestekarin da.. Once kendi icimize konustuk uzun bir sure. Kimi zaman, garipsedik, kimi zaman tukendik veya mutluyduk. Ne olursa olsun aralamak ihtiyaci bile hissetmedik. Sonra onumuze baktik. Goz goze geldiklerimiz bir miktar hayatimizi caldilar. Anlamayanlar ise karanlikta kayboldu..

Coldplay - Gravity