Tuesday, March 10, 2009

kucuk Darwin

Kucugum daha ilkokula baslamamisim. Babamin muhtemelen elime oyalanmam icin verdigi epey kalin mavi bir ansiklopediyi kurcaliyorum. 50-60 sayfada bir arkali onlu kuse kagida renkli bir sayfa var. Gezegenler ve gunes sistemi, degerli taslar, zehirli bitkiler, acik deniz baliklari, surungenler, kemirgenler vs. vs. Babamin oyalama projesi hedefine ulasiyor ki her birinin fotografi ayri ayri ilgimi cekiyor. Gunes sistemine bakip Mars'in ne kadar yakin oldugunu dusunuyorum. Sokakta gordugum bitkileri zehirli bitkilere benzetmeye calisiyorum. Hepsi bir yana hayvanlarin oldugu sayfalara daha dikkatli bakiyorum. Bir baliga, bir yilana, bir tavsana, bir maymuna bakiyorum. Dikkatimi ceken sey: Hepsinin 2 gozu var yanyana, gozlerin hemen altinda buruna benzer bir cikinti ve de altinda bir agiz ve icinde disler. Kendi kendime soyleniyorum: "Herhalde biz hepimiz basta ayni yaratiktik. Sonradan degistik degistik bu hallere geldik."

Birkac yil sonra, ilkokulun ilk yillarinda babam merakli sorularima dayanamayip Bilim Teknik'e
abone oluyor. Ben de her sayiya soyle bir goz gezdiriyorum. Okumaktan sikiliyorum genelde. Astronomi haberlerine dikkat ediyorum. Arkasindaki bulmacalarina goz atiyorum. Muhendis olacagim o zamandan belli.

Aradan uzun bir sure geciyor. Hayatin surukledigi dogrultuda kendimi yurt disinda buluyorum. Her Turkiye'ye gelisimde basta ailem ve arkadaslarim herkesin klasik endisesi benim de once gidenler gibi temelli yerlesecegim ve beyin gocu olacagim konulu. Yuvarlak cevaplar verip politik olmaya calisiyorum. Kimseyi kirmayim, ama buyuk konusamayim istiyorum.

Ve bugun o haberi okuyorum gazetelerden. Cocuklugumuzun kahramani bilim teknik'te Darwin'in sansurlenis haberini. O mavi kalin ansiklopediyi, babamin kitap raflarini ve o dergiyi eve getirisini hatirliyorum. Bir cocukluk anisi kayboluyor ve yerini siyah bir noktaya birakiyor. Bir cocukluk kahramani yikiliyor icindeki bulmacalarla, gezegenlerle ve molekullerle.

Artik ne olursa olsun donelim istiyorum. Donelim ki dergiye abone olmasak da o mavi ansiklopediyi verecek birilerini bulalim. Baska turlu olmayacak gibi.

A Silver Mount Zion - Ring Them Bells

No comments: